Beslenme Şeklimiz Depresyona Mı Yol Açıyor?

Dünyadaki dört kişiden biri olan Dünya Sağlık Örgütü depresif, zihinsel sağlık sorunları gibi aşırı unutkanlık olduğunu söylemektedir. Muhtemelen birçok kaydedilmemiş durum vardır ve gerçek sayılar daha da yüksektir.
Alzheimer hastalığı ölüm oranı, yalnızca ABD’de 1999 ile 2014 arasında yüzde 55 artmıştır. 2005 ve 2015 yılları arasında, küresel depresyonların sayısı beş kat artmıştır. Aslında, neredeyse bütün bilişsel ve zihinsel hastalıklar artmaktadır.

Diyetimiz Bizi Etkiler

Son zamanlarda yapılan çalışmalar, bağırsak bakterilerimizin sağlığının beynin ve vücudun işlevlerini doğrudan etkilediğini ve bağırsakların sağlığının doğrudan nasıl yediğimizle ilgili olduğunu göstermiştir. Tıptaki bu ilişkilere şimdi bağırsak ve beynin ekseni adı verilir. Sindirim sistemimizin nasıl çalıştığına bağlı olarak, bağırsak sağlığımız bilişsel işlem hızını, duygusal düzenlemeyi, ağrı algısını, reaksiyon süresini, ruh halini ve daha fazlasını etkiler.


Bağırsaklarımız vücudumuza sürekli olarak “ikinci beyin” olarak da bilinen 50-100 milyon sinir hücresinden oluşan bağırsak sinir sistemi (ENS) aracılığıyla bir mesaj iletir. Vücudumuzun, serotonin depolanması, uykunun düzenlenmesi ve zihinsel durumumuzun kontrolü dahil, sindirim sistemi tarafından kontrol edilen birçok ortak ve hormonal işlevi vardır. Sindirim sisteminde bir şeyler yanlış giderse, etki vücudumuzda duyulur.

Beynimize Zarar Vererek Yavaşlatan İşler

Sindirim sistemimiz, yediğimiz yiyecekleri makro ve mikro besinlere ayırmaya çalışan trilyonlarca mikrop içerir. Bu besinler daha sonra bağırsak zarından emilir ve beyin de dahil olmak üzere hedef organlara taşınır. Sindirim sırasında yediğimiz kötü yiyeceklerin bağırsak zarımıza zarar verme ihtimali de vardır.


Her ne kadar birçok doktor “geçirgen bağırsak sendromu” terimini kabul etmekte hala temkinli olsa da bu konuda yayınlanmış araştırmaları reddetmiyorlar. Bağırsak geçirgenliği ve genel sağlık arasında doğrudan bir bağlantı olduğu kanıtlanmıştır. Bağırsak zarının geçirgenliği iltihaplanma, toksisite veya bağırsak hastalığına bağlı olarak arttığında, tehlikeli toksinler ve bakteriler gastrointestinal sistemden sızabilir. Bunun bağışıklık sistemimiz üzerinde zararlı bir etkisi olabilir ve hatta depresyon, endişe ve nörolojik hastalıklara neden olabilir.


Yiyeceklerimizin toksisitesi ve yüksek şeker içeriği ayrıca sindirim sistemindeki bakteri florasını değiştirir ve karbonhidratların ve bazı minerallerin emilimini önleyerek bağırsak zarının iltihaplanmasına yol açar. Bu, önemli beyin fonksiyonlarında yavaşlamaya ve azalmaya neden olur.


Gıda toksisitesi aynı zamanda floramızdaki sağlıklı mikropları da etkiler. Şekeri yüksek olan yiyecekler ayrıca zararlı bakterilerle beslenmeye yardımcı olur. Sindirim sistemindeki sağlıklı mikropların sayısı azalırsa, florada dengesizlik yaratır. Bu, özellikle duygusal düzenleme ve bilişsel hız ile ilgili olarak, beyin fonksiyonunda önemli bir yavaşlamaya veya azalmaya neden olur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir